Sahte bir meltemin bürünmüş olduğu sonbahar
günüydü.Fredy çok küçükken annesinin onu her cumartesi getirdiği,
yılların yıprattığı parkın, paslı salıncağına oturmuş öylece
düşünüyordu.Hava ılıktı ve gri bulutlar güneşi esir almış, dünyaya
bakmasını engelliyordu.Ama Fredy'nin aklı ve paslı salıncakta ne de
gökyüzünde kaybolmuş olan güneşteydi.Henüz 18 yaşında bir delikanlıydı.Ama kalbi o kadar yaşlanmıştı ki.
Fredy o kadar dalgındı ki, yan komşuları olan Tfany ailesinden, ailenin en büyük kız çocuğu
yanındaki salıncağa oturmuştu.Adı Olcy olan Güzel kız, Fredy'in
yanından ayrılmaz hep ona destek çıkardı.Fredy ile aynı yaştalardı.Ama Olcy Fredy'den 2 ay arayla büyüktü.
'Hey, neden bu kadar sessiz ve yanlızsın?' diye sordu genç kız.Başını öne eğmiş olan Fredy'e bakmaya çalışarak.'Onu özledin değil mi? Biliyorum onu özledin ama mutlaka bir gün-'
'Olcy, bunun onunla alakası yok' diye bağırdı Fredy.Sonra başını kaldırıp ürkmüş olan kıza baktı.'Şey...
afedersin ben... sana bağırmak istemedim.Bunun onunla ilgisi yok ve
artık benim için o yok zaten.Bu tamamen ailevi bir mesele.'
'Pekala ben karışmıyorum.' dedi Olcy gülümsemeye çalışarak. 'Aslında gitmem gerek çünkü birazdaha konuşursam beni boğacakmışsın gibi geliyor.'
'Hey, ben katil değilim Oly' dedi Fredy Olcy ile dalga geçerek.Ama yalan söyleyemezdi.Ne zaman derdi olsa Olcy gelince bütün derdi gidiyordu.
'Bak, benim adım Olcy, bir köpek ismine benzeyen Oly değil' dedi Olcy.Alınmış numarası yapıyordu.'Bana Oly demene sinir oluyorum.'
'Ya öylemi bayan çok alıngan.' diye takıldı Fredy.Birden neşesi yerine gelmiş gibiydi.Ama garip birşey hissediyordu.Ama bunu çözememişti.'Hem senin köpek olmadığın ne malum?'
Fredy'nin
bunu demesiyle Olcy Fredy'i parkın ilerisindeki banklara kadar
kovalamıştı.Banklardan birine oturdular.Ama ikiside konuşmuyordu.Bir
süre sessiz kaldıktan sonra, aniden bastıran yağmur onları
arkalarındaki ağacın altına sığınmaya mecbur etmişti.
Fredy ve Olcy ağacın altında da sessizliklerini koruyolardı.Bir süre sadece
birbirlerinin gözlerine baktılar ama Olcy ilk adım atan olmuştu.
'Neden konuşmuyorsun Fredy?' diye sordu genç kız Fredy'nin ıslanmış saçlarını süzerken.
'Sen çok konuşuyorsun ya ondan.' diye lafı yapıştırdı Fredy.Aynı şekilde oda Olcy'i süzmeye başlamıştı.
'Fredy, sana birşey söylesem beni dövmezsin değil mi?' diye sordu genç kız.Alaycılık ve endişenin karışımıyla.
'Saçmalama Olcy.Belki sert olabilirim ama sevdiğim insanları dövmem merak etme.' dedi Fredy.Tıpkı teselli verirmiş gibi yapmıştı.Sonra meraklı bakışlarla Olcy'e bakmaya başladı.
'Biliyor musun sen çok iyisin.Aslında ben... Fredy ben galiba senden hoşlanıyorum.'
Fredy, sanki yere çivilenmiş gibi olmuştu.Çok garip hissediyordu.Sanki biri iç organlarıyla oynuyordu.Ne diyeceğini bilememişti.'Şey... yani... ben...' diyebildi ancak.Birkaç dakika sonra şoku üzerinden attı ve Olcy'e dödü. 'Bak
Olcy çok iyi birisin ama arkadaşım olarak kalman en iyisi bence.Şey...
benim artık gitmem gerekiyor.Daha sonra görüşürüz.' dedi Fredy ve ardında sırılsıklam bir aşık bırakarak Croump mezarlığına doğru yola çıktı.
Aradan
birkaç hafta geçmişti ve yine o bunaltıcı günlerden birinde Fredy parka
gelmiş, yine her zamanki gibi salıncağına oturmuş kara kara düşünüyordu.'Aptal kafam!' diyordu kendi kendine. 'Ne diye Olcy'i kabul etmezsin.Bak işte başkasıyla çıkıyor.' diyordu ki birden Olcy'nin sesini duydu.
'Selam Fredy.Biliyor musun, bugün ilk defa Victor ile sinemaya gittik.El ele
tutuştuk ve gittiğimiz parkta.. şey bilirsin işte... Öpüştük!' diye heycanlı heycanlı anlatan Olcy, Fredy'in karşına geçerek ona doğru baktı.
'Öylemi, çok mutlu oldum, bir yastıkya kocamanız dileğiyle.' dedi Fredy yapmacık yapmacık.Ama Olcy durumu çakmış gibiydi.
'Hey, yoksa beni kıskandınmı?' diye sordu Olcy.Çok zevk alıyormuş gibiydi.
'Beni rahat bırakmayı neden denemiyorsun Olcy.Umarım sen ve arkadaşın Victor çok mutlu olursunuz.' dedikten sonra Fredy salıncaktan kalkıp kaldırım taşına oturdu.
Biraz sonra Olcy yanına gelmişti.Yine o sıkıcı sessizlik varlığını koruyordu.
'Fredy, bana doğruyu söylemeni istiyorum.Beni seviyor musun?' diye sordu Olcy.Kendinen emin ve tüm cesaretini toplamış edası vadı.
'Yani ben... aslında... Victor'un canı cehenneme!' dedi ve genç kızın dudaklarına yapıştı.Belki uzun bir süreydi ama yinede birbirlerine kavuşmuşlardı.
Ama bu mutluluk ancak 1 ay , Olcy ve ailesi başka bir şehire taşınana kadar sürebilmişti.